Güzel Bir Gün

Geçen gün kuzenimin bir işi için Denizbank’ın bir şubesine gittik onun işi uzun sürünce ben de bir yere oturup bekledim . gözüme bi kız çarptı gayet alımlı hoş bir kızdı, ilk başlarda stajyer olduğunu düşünmüştüm, haksız da değildim . elinde bi dosyayla geçti önümden, gözü bana takıldı ben de onu gördükten sonra gözlerimi kaçıramadım bi daha. Beni farketmiş olacak ki karşımda ki masanın iki sandalyesinden, bana sırtı dönük olacak şekilde olana oturdu, biraz vakit geçirdi ve tekrar kalkıp geldiği yöne doğru gitti. Doğal olarak yine yanımdan geçti ve geçerken yine bi kısa süreli göz teması oluştu.

Aradan 5 dakika geçmemişti ki merdivenlerde tekrar göründü, bu sefer elinde bişiy yoktu ve yürüyüşünden acelesi olmadığını da anlamak zor değildi. Gelip yine yanımdan geçti (bakışma faslını geçiyorum artık) , tekrar aynı masaya bu sefer yüzü bana dönük bir şekilde oturdu. 10 saniyelik aralarla 20 dakika boyunca göz göze geldik , o baktığında tebessüm ediyordum fakat o gözlerini kaçırarak ya da karsısında kı kıza bıseyler sorarak bu ataklarımı savuşturuyordu. 3- 5 defa kafamla işaret yapıp dışarı gelmesini söyledimse de çıkmadı . o arada kuzenım geldi hadi gidelim dedi zaten gitmemiz gereken çok yer vardı akşamına da bı arkadaşımla bulusucaktım onu da ekmek ıstemıyordum o yüzden mecburen kalktım.

Ertesi gün aklımın bi köşesinde yer edindiğini farkettim ve akşama kadar onunla tanışmanın yollarını aradım. Ertesi günü, mesai saatinin bitimine doğru tekrar bankaya gittim . önce etrafıma bakındım göremedim elime bi broşür alıp oturdum 15 -20 dakika sonra yine o merdivenlerden yine elinde bir dosyayla indiğini gördüm oda beni gördü görmemesi mümkün değildi zaten . önce şaşırdı daha sonra utangaç bir tavırla tebessüm edip devam etti. Bi masanın basında durup bişeyler anlatıyordu, ben de kalkıp geldiği yöne, merdivenlerin oraya gidip bekledim çok geçmeden o da geldi . bir adım atıp yolunu keser gibi önüne geçtim . – kaçta çıkıyorsun işten dedim ? –anlamadım ? dedi. - duydun işte dedim dedim – bilmene gerek yok dedi. – seninle tanışmadan gidersem gerçekten içimde kalır dedim pişkin bir tavırla . tebessüm etti. Ama bişey demedi yukarı çıkmak için yeltendi mecburen çekildim bende , bir iki basamak çıktıktan sonra ağzından tek bir rakam çıktı – 6…. Hiç bir şey olmamış gibi merdivenleri çıkmaya devam etti . randevuyu koparmış bir ergen gibi mutluydum nedense, çıktım bankadan yağmur yağıyordu şemsiyemi açtım saat 5 e 20 vardı. Gittim bi yerde çay içtim kendi kendime neler konuşacağımı kurdum kafamda . kendi kendime espriler yaptım güldüm , salak bir tavır içindeydim yani. Saat 6 ya doğru mevziye geçip siper aldım hafiften yağmur yağıyodu 6 gibi kesildi. Derken bankanın kapısında belirdi beni göremeyeceği bir yerdeydim . gözleri bişey arıyor gibiydi . hoşuma gıttı . hemen yanına gittim benim geldiğimi, görünce bi doğruldu, silkelendi konuşmaya yapmaya hazırlanan okul müdürü gibiydi, bi, mikrofona hohlamadığı kaldı yanı . ilk anda ne tepkı verecegını bılemedıgım ıcın konuşmaya katmak ıstedım dırek – teşekkür ederim dedim - ne için ? dedi – içimde ukte bırakmadığın için dedim, tebessüm etti , ne yalan söyleyim çokta güzel yapıyordu o işi… - karnın aç mı ? birşeyler yemek ister misin ? dedim - yok hayır aç değilim dedi – bişeyler içelim dedim – yürümeyi tercih ederim bütün gün içerde oturuyorum dedi bankayı işaret ederek. – peki dedim gülerek ve ekledim yağmur gelebilir dedim – olsun dedi ve yürümeye başladı , nereye gidiyor ya bu derken yanına yanaştım kafam da kurduğum şeylerı aklıma getırmeye çalışıyorum ama ne mumkun, bısey dıyemıyorum . konuşmam gittikçe saçmalaşıyordu. Derken o söze girdi – ne iş yapıyorsun dedi – öğretmenim dedim , yüzünde bi şaşırma efektiyle birlikte – hadi ya ! nerede görev yapıyosun hangi okulda? Dedi . – hiçbir okulda görev yapmıyorum dedim . – öğretmenim demedin mi ? dedi – mühendislik fakültesinden mezun olan birine iş bulamayana kadar mühendis demiyor musun dedim vermek istediğim mesajı alarak – haklısın özür dilerim utandım şimdi dedi – senin utanman yersiz dedim böyle alışılmış böyle devam ediyor dedim gülerek . – peki öğretmenim dedi gülerek , tebessüm edip devam ettim yürümeye – iş konuşmasak dedim – neden ? dedi – benim için sıkıntılı bi konu anlatarak senın de sıkılmanı ıstemem zira bu günü güzel hatırlamanı istiyorum dedim –peki dedi tebessüm ederek .

Yürüye yürüye kültürparka kadar gelmiştik , - girelim içeri dedi – olur dedim. Bişeylerden bahsetti okulundan filan çok uzun yazamıcam hiç buraya . – şarkı söylemeyi sever misin dedi – tek başımayken evet dedim – niye ki ? dedi gülerek – yanımda kilere eziyet etmenin bi manası yok dedim , yine güldü – sen seviyorsun galiba dedim , - evet dedi – söylesene dedim – olur ama beğenmiş gibi yap dedi – olur dedim gülerek , bi yerde durduk her yer ıslak olduğu için oturamadık ayakta öylece karşılıklı… - ne söyliyim ? dedi – bilmem hangi şarkıyı istersen ben dinlerim dedim – peki ozaman dedi. Kız şarkıya başladı ben de dünyadan koptum. Olm çok güzel sesi vardı ya mest oldum resmen o kelimenin hakkını verdim . söylediği şarkı rafet el romandan “sürgün “ dü ama bu kadar güzel söylenir . bitirdi – hayran kaldım dedim. Rol yapmayı bırak gerçek fikirlerini duymak istiyorum dedi – hasta oldum dedim – içinde ki ayıyı çıkar demedim dedi gülerek ben de güldüm – gerçekten çok beğendim yaa dedim - bi tane daha söylesene dedim - olmaz dedi - neden ? dedim -sen de söylüceksin dedi - niye ya dedim - öyle dedi --sen söylemezsen ben de söylemem dedi . hiç bişey demedim bekledim öylece – tamam merak etme beğenmiş gibi yaparım dedi gülerek – peki dedim ( sesim fena değildir de ayak yapıyorum işte) - ben de başladım gül güzelini söyledim bitirdim. Bende ki şaşkın ifadenin bi benzerini onun yüzünde gördüm – hiç fena değil hem de hiç dedi – konservatuar düşünür müsün dedim – hayır gerçekten beğendim dedi. – peki dedim tebessüm edip. – ondan sonra iyice ısındık bırbırımıze ben normal halıme gerı dondum esprıler sakalar fılan derken saatte ılerlıyordu tabı . kulturparktan çıkalım dedı – peki dedim nereye gidelim – heykelden otobüse binerim dedi. –oraya kadar yürüyecek miyiz yorgun değil misin dedim – sıkıldıysan otobüse burdan da bınerım diyip lafı terlik altıyla vurmuş gibi yüzüme yapıştırdı. Biraz yürüdükten sonra yağmur atıştırmaya başladı . şemsiyesini açtı ben açmadım bekledim. – ıslanıcaksın niye açmıyosun dedi – şemsiyeler yürürken mesafe koyacak aramıza dedim . güldü kendi şemsiyesini kapattı – aç dedi , açtım kendi şemsiyemi geldi koluma girdi. – mesafeleri kaldırdık mı dedi, mahcup bi tavırla – evet dedim – peki dedi gülerek ve yürümeye başladık yine yolda konuşarak gittik bir sürü şeyden bahsettik ama sabaha kadar daha konuşabilirdim , durağa nasıl geldiğimizi anlamadım zaten . S2 ‘ ye binecekmiş siteler de oturuyor diye tahmin ettim soramadım zaten – geleyim evine kadar bırakayım sorun olur mu dedim – yok boşver annemle filan denk geliriz gereksiz bi ekşın yaşamayalım dedi – güldüm peki dedim – bir şey unutmadın mı dedi neyi dedim adımı sormadın hiç dedi , hassiktir harbiden kızın daha adını bile bilmiyorum dedim kendi kendime , - gerçekten yaa dedim gülerek – burcu ben dedi elini uzatarak ben de elimi uzattım yunus dedim – çok marjinal bi ismin varmış dedi gülerek 22 yıldır idare ediyorum dedim , -bir şey daha unutmadın mı dedi, - telefonunu verir misin dedim – yaz dedi – hayır kullandığın makine olarak dedim – soru işareti belirdi yüzünden yine de uzattı kendi numaramı yazdım – istediğin zaman ararsın dedim – deli dedi gülerek otobüsü geldi görüşürüz dedi tokalaşıp öptü ben kaldım öylece , bindi otobüse ve gitti , aradan 5 dakika geçti ben hala aynı duraktaydım derken bi mesaj geldi, tanımadığım bi numara onun olduğunu anlayıp heyecanlandım , mesajı açtım – çok güzel bir gün dü teşekkür ederim  yazıyordu. Ben de teşekkür ederim yazdım bugünümü güzel kıldığın için…..