taksim ruhu



dün bu saatlerde benim çok sevdiğim kardeşim mehmet keskin'in 7 yaşından beri her 1 Mayıs'ta önüne gelip slogan attığı taksim meydanında ki heykelin önündeydim. O'nun her yıl yaşadığı, hissettiği duyguları bir kaç saniyeliğine de olsa gözlerimi kapatarak hissetmek istedim. ve gözlerimi kapatıp tüm gürültülere kulağımı tıkadım . tam o ruhu yakalayacağımı sandığım biranda pantolonumda bir sıcaklık hissettim. gözlerimi açtığımda o dehşet verici görüntüyle karşılaştım. mehmet keskin'in korkusuyla bizzat yüzleşmiştim çünkü. ve o an anladım ki mehmet korkmakta hiçte haksız değildi. gerçi benim ki, korkudan çok şaşırma ve iğrenme duygusuydu. başıma gelen şeyin bir köpek tarafından pantolonuma işenmesi suretiyle bacağıma gelen sıcaklık idi. evet hissedebildiğim şey ne devrim ne özgürlük ne de bunlarla kardeş bir kavramdı. hissettiğim şey tam olarak köpeklerden ne kadar nefret ettiğimdi. mehmedim artık iyice bağlandım sana ben de senin gibi köpekleri sevmiyorum... gözlerinden öperim..