Noktayla Virgülün Hikayesi



-Ben noktayı koydum. Sen daha virgüllerde misin?
*Ama bir gün bir ünlemle gelirsem hayretler içinde bıraksam seni?
-Ünlemler artık şaşırtmıyor beni, alıştım onlara
*Bir gün bir parantez açsam içinde saklasam seni göstermesem kimselere..
- O parantezden içeri adımımı atmam
* Soruyorum neden atmazsın iki nokta koyup açıklamanı istiyorum.
-Sen açıkla kayda değerse tırnak içine alır kalbimde saklarım seni…
* Peki bir gün aramıza tire koysak ve ayrılsak?
-Ben de sonuna üç noktayı eklerim sonsuza kadar sürer küslüğümüz
*Hayattan sıkılırsak ve bir gün bir yerde rastlarsak, felekten bir gün çalarsak belki paragraf başı yaparız  be sevdiğim…
- Ben sende tükettim tüm romanlarımı, bırak ki paragraflar söz olsun..
*Noktayı koyan terkeden midir? Yoksa terk edilen midir ay gözlüm? Keşke dememek, pişman olmamak için n’olur bir virgül koy ve ümitlerimi yeşert…
-Sıkılırım virgüllerden uzatıp uzatıp başa dönmekten.bi gün bi yerde patlak verirsem kesme işaretiyle ayırır koyarım noktamı…
*Sen hayatı nokta tadında kesip atarak yaşarken ben ise virgüllerin peşine bel bağlamışım, Sen noktayı koyar son sözü söylersin ben ise sözüne söz eklenenim. Unutma ki hilal kaşlım noktayla kapattığın bir cümlede virgül olarak yaşayabilirim ve seni daha anlamlı kılabilirim…