oluyor bazen

Geçenlerde ney farkettim. Şimdi hepimizin tc kimlik no’sunu kodlama biçimi var. Mesela ben sayıları çifter çifter söylüyorum.onyedi otuzüç seksenyedi yirmiiki bıdı bıdı gibi.

Mesela sen bunu söylüyorsun, sonra karşı taraf doğruluğunu teyit etmek için sana tekrar söylüyor ama kodlamayı değiştiriyor. Mesela yüzyetmişüç üçyüzseksenyedi.. gibi. 3 basamaklı sayılar şeklinde söylüyor. Ve sen bunu duyduğunda afallıyorsun resmen. Binlerce kez söylediğin şeye yabancılık çekiyorsun. İşte bunların hepsi neyden oluyor biliyor musun? Ben bilmiyorum açıkçası. Tespiti yaptım, burada bırakıyorum. Teşekkürler. Dur lan acaba beyin lobunun şu ön kısmınd… Yok yok o değil. Teşekkürler.

Kadir İnanırlı UGG Reklamı

Ugg salgını nereden geldi , bir türlü bitemedi diyenler meğerse bu salgını delikanlılığın himalayası Kadir İnanır başlatmış.

How i met your Barney


How i met your mother'ın yeni açılış introsu. Russian edition diye geçiyor sanıyorum. Grup lideri olan barney'e de böyle bir intro yakışırdı diyor iyi seyirler diliyorum.

olaylar olaylar




bu ara değişik değişik haleti ruhiyeler içine girip girip çıkıyorum ya da çıkıp çıkıp giriyorum bilmiyorum. bazen kendimi, evde tatlı tatlı kabak çekirdeğini çitlerken içlerinden çıkan ve ağzının bütün tadını bozan çekirdek gibi hissediyorum. bazense kendimi, patlamış mısırları kaba dökerken son anda patlayıp bütün mısırları dağıtan sinsi mısır tanesi gibi hissediyorum , böyle hain , fesat niye bilmiyorum...


durumumdan kaynaklı mıdır bilmiyorum ama bazı insanlara feci derece de gıcık olmuş durumdayım. mesela "oo bensiz eglenmelere gidiliyo" diyen insan. lan sitem edecegine "ulan ben bunlara ne ibnelik yaptım da beni çağırmıyorlar " diye dusunmen daha mantıklı değil mi ? bundan başka dovulurse "ohh olsun" diyecegim tek canli turu biscolata erkeğidir. O ne öyle böyle kaslar bir şeyler , bir de benim modd umu seçer misin demiyorlar mı ağızlarına ağızlarına vurasım geliyor ama sinirli sinirli ( suratımda da kafasında bardak kıran bbg caner ifadesi dili ısırmalı filan )

büyük marketlerden alışveriş yapmaktan nefret eder hale geldim. o kalabalık ta kasa sırasına geç, kasiyer kızın aldığın malzemeleri hızlı hızlı okutmasıyla üzerinde oluşan poşetleme baskısıyla uğraş , sıradakilerin "hadi kardeşim " bakışlarına maruz kal öff bir sürü şey . kasiyer kızlardan da korkar oldum zaten . kız money club kartım yok diyince bile nasıl bakıyor "bu kelebek makarna uçmuyor " desem götümü keser valla..

allahtan şu sıralar hastayım da evde bütün gün ense yapabiliyorum. zamanında bizimkiler iyi çalışmışlar allahtan ki markete gönderecek velet sayısı da bir hayli fazla mahalle de. zaten markete göndermeyeceksen niye çocuk yaparsın ki hiç olmazsa kumandayı getir su getir gibi küçük aktivitelerde kullanırsın dimi ama.

yanlız bomba gibi haberlerim var size , evdeyim demiştim ya hastalıktan mıdır kar dan mıdır böyle bir romantiklik var üzerim de şiirler yazıyorum filan buraya da yazayım bi bakalım nasılmış...

Alışmamış götte duramayan don gibi duygularım senden sonra.Kimseyi istemiyor,kimseye ait olamıyor alışmak sevmekten daha zooor geliyor. Acıdan geçmeyen şarkılar biraz gevşektir. ahh ahh ferhat göçer dinleyemiyorum ki sözlerini tam yazabileyim, o boynundan çıkan damarı iki parmağımla tutup sökmek istiyorum yani öyle.


don demişken, bu karlı ve soğuk havalarda "donsuz geceler" şakası yapıldı mı? Yapılmadıysa ben şaka yapmıyorum bundan kelli lütfen geleneklerimizi sürdürelim..






Eurovision'a Adele, Rammstein ve Children of Bodom'un katılması üzerine artık Can Bonomo "adaletini s.kim dünya" diye bir şarkıyla katılsın bence. bune lan resmen şampiyonlar liginde ölüm grubuna düşmüş Fareo Adaları takımı gibi olmuş. bari Hayko Cepkin katılsaydı da bu sene tam uyum sağlardık...






Bütün sene Atiye ismi dolaştı ortalarda ama olmadı , niyesini bilmiyorum taytını mı çıkarmak istememiş ne olmuş anlamadım, olsaydı iyi olurdu...


neyse bu karlı, güzel pazartesi akşamında, bu geceyle özdeşleşmiş ve çok sevdiğm bir diziden alıntı yaparak yazımı bitiriyorum..

''Adam pisliğin teki çıktı rıza baba '' Arka Sokaklar

saygı sevgi

blogumuza emo yazar arıyoruz

CHooqq güsseLL oLmAss MııYydI ??? !!!

Blog'un Kalp Atışları

Blogumuz son dönemde büyük bir atılım yaptı ve popisi arttı. Bundan tabi hoşlandık hepimiz yazar kadromuz geniş olmasına rağmen seslendiği kitle belli, bunu genişletmek için ergen yazar arıyoruz!

Aradığımız özellikler:
-Ergen çevresi geniş olma
-Espri yeteneği gelişmiş
-Anan zaaaa xD gibi terimleri yerinde ve etkili kullanma.
-Sosyal medyaya hakim olma.

Bu özellikler ben de var diyorsa gmail adresini bize göndersin hemen gelsin işe başlasın

Japon Time Lapse Fotoğrafçılığı

Japon'un işi gücü yok, böyle bir çalışmaya imza atmış. Hani seyretmesi güzel de hangi akıllı bunu yapar düşünmeden edemiyorum. Yaklaşık 8 dakika süren video Japonyanın popüler mekanları olan Tokyo, Nagano, ve Matsuyama'da geçiyor.

1.5 terabyte'tan fazla raw (ham) fotoğrafı birleştirerek böyle bir video oluşturmuş. 5dMarkii ile çekilmiş videoda 70-200 f2.8 lens ve tiltshift için canon 90mmTS2.8 lens kullanılmış.

Adam uğraşmış yapmış, biz de izleyelim :)



Kaynak

isyankar öğretmenler



geçen ekşi sözlükte de okumuştum. bu ataması yapılmayan öğretmenlere atanamayan öğretmenler denme meselesiyle ilgili... bakın devlet dediğimiz unsur -bizzat kendimizin oluşturduğu- kamuya 4 alanda hizmet vermek zorundadır. bunlar sağlık, askeriye-savunma, hukuk ve eğitim alanlarında... şimdi bu alanlarda çalışmakta olan ve ya çalışmaya başlamak üzere olanlara bakalım. siz hiç bir askeri okul mezununu ya da polis okulu mezununu boşta gördünüz mü ? hiç bir sağlık görevlisinin atamasının yapılmadığını gördünüz mü ? peki ya ilgi alanlarına göre başka işlere yönelsinler denilen bir yargı mensubu gördünüz mü ? yokk...



devletin hizmet vermek zorunda olduğu 3 alanda üzerine düşeni yapmaktayken neden eğitim alanı üvey evlat oluyor ? neden öğretmenler başka mesleklere yönelmek zorunda kalıyor ki ?


işte öğretmenlerin isyan ettiği nokta burası. tabi ki bir diğer isyan ettikleri nokta da verilmeyen sözler. sene başında 55 bin atama yapılacağı söylendi. bunların çoğu seçim yatırımı amaçlı sınavdan önce yapıldı. söylendiği zaman "aman o kadar atama yaptık bu sene" demesini biliyorlar , peki ya o verdikleri söze güvenerek hareket eden insanlar ne olacak. kimisi işini bıraktı ders çalışabilmek için, kimisi borç para aldı dershaneye yazılabilmek için, ne oldu sonra verilen sözler tutulmadı , o insanlar kandırılmışlıklarıyla, işinden olmuşluklarıyla, borçlarıyla, tükenen umutlarıyla ortada kalakaldılar. bu insanların hayatları yok mu aileleri yok mu sevdikleri yok mu ?



öğretmenler kendilerine başka meslekler bulsun demesini bilirken, neden hala ataması yapılmayan eğitim fakültelerinin bölümlerine, kontenjanı artırılmış bir şekilde öğrenci alınmaya devam ediliyor , amacınız gizli işsizlik oluşturmak değilse kapatın bu bölümleri ya da daha az öğrenci alın , Türkiye'nin bütün şehirlerinde olmasın aynı bölüm zor bir şey mi , ters mi geliyor planlarınıza ? devlet neden yapıyor insanlara bunları...



devlet bana hizmet vermek zorunda olan bir araç değil mi ? benim evimde ki şohbenden ne farkı var devletin ? devlet memuru neden kutsal, neden onların bir düğmesi 6 aydan başlıyor, benim annemin diktiği düğmeden ne farkı var onlarınkinin ?


.... hayır küfür etmeyeceğim...


televizyon aşığıyız


Bunca yıllık televizyon izleyicisiyim ama bir kere bile televizyonlarını yeni açan izleyicilerden olmadım, olana da rastlamadım. eğer içiniz de öyle biri varsa çok özeniyorum yeminle. hayır son zamanlarda boş gezenin boş kalfası modunda takılmamdan mütevellit sürekli tv izleme gibi bi durum var ona rağmen olmuyor yani.

dedim ya sağlam bir televizyon izleyicisiyim o yüzden de derin bir televizyon kültürüne sahibim. yabancı dizileri geçte evde kalmamdan dolayı annem ve babam sayasınde yerel ve ulusal kanallarda ki diziler hakkında fikir sahıbıyım. siz pis yedili izleyen bir babaya sahip olmanın nasıl bir duygu olduğunu bilir misiniz. orço taklidi yapmasından söz etmiyorum bile...

neyse dizileri boşverelim de filmlerden bahsedelim biraz eski türk filmlerinden... bildiğiniz en psikopat canavar hangisiydi bir düşünün bakalım.benim hatırladığım en psikopat canavar turist ömer uzay yolunda filmindeydi galiba. insanların vücut tuzlarını emerek yaşayan tüylü bişi vardı ya işte o. nasıl bir yaratıcılığın ürünüdür, o öyle orjinal uzay yolu filminde varmıydı acaba öyle bir canavar ? kostümüne de tav olmuştum he, gözleri görünüyordu herifin filan hey allahım...

idollerimizden, medarı iftiharlarımızdsan Tarkan'ı unutmak mümkün mü... hele bir sahne var ki her izlediğimde beni benden alır götürür. Tarkan'ın köpeğini öldürürler. kurdun yavrusu gelir başına

Tarkan şöyle der - babanı kim öldürdü kurt ?
kurt da haliyle şöyle cevap verir - hav hav hav !!!
Tarkan da hemen - hayin Kostok !!...

lan nerden anladın Kostok olduğunu köpekçe mi biliyorsun sen bu ne dingilliktir öyle zaten lavların içine girmesine girmiyorum bile...


eski meski yine de bir heyecanı vardı filmlerin şimdi nasıl peki ? N.B. Ceylan'ın ama özellikle onun filmlerini korsan ve sinema çekimi olmasına özen gösteriyorum en azından sinema salonunda kiler gülüyor, öksürüyor filan bi hareket oluyor filmde...


o deil de televizyonda dini bir programa denk gelip kanalı değiştirince kendimi günah işlemiş gibi hissediyorum.size de oluyor mu bilmiyorum hastalıklı bi duygu heralde...


televizyon herşeyden önce bir süs eşyası sonuçta annelerimiz bile televizyonların üstüne dantel örer yani lakin merak ettiğim bir konu var sevgili anacım bir insan hangi kafayla kumandaya dantel örer he güzelim...

dantel de ne acayip bişiy televizyonun üstüne konunca kro, kız iç çamaşırına koyunca seksi... iki yüzlüler sizi...

zaten annemle televizyon izlemek başlı başına facia.. yaş olmuş 22.5 tan 23 hala öpüşme sahnesi geldiğinde kanal değişiyor, işte bu yüzden ayrı eve çıkmalıyız annee...

bu da benden size yılın aşkının kanıtı... belge mi istiyordunuz alın size Ferhat ile Şirin

Fotoğraflarınızda Yağmur Yağdırın

Yağmurun yağmadığı zamanda yağmurlu bir fotoğraf çekmek isteyenler ya da filminde duygusal bir sahne çekmek için yağmur yağmasını bekleyenler bu video sizin işinizi çok fazlasıyla görecektir.

Nalburda alabileceğiniz pvc borular ve bunların ucuna takılan ucuz sulama aparatlarıyla yağmur yağdırabilirsiniz. Eğer kar yağdırmak istiyorsanız bu yazıya bakın


Yapay kar oluşturmak

Evet yabancı kaynaklı bu videomuzda filmlerde sıkça gördüğümüz yapay kar efektini en ucuza nasıl yapabileceğimiz anlatılmış, Marangozdan yaptıracağımız geniş bir çerçeve ve çit telleri bu iş için biçilmiş kaftan, o kadar straforu nerden bulabilmişler anlayamadım bilen varsa beni de aydınlatsın. Yeni beyaz eşya alanlar atmasın straforlarını belki lazım olur :P

Eğer amacınız sadece yağmur yağdırmaksa bu videoya bakabilirsiniz.

Anne Oğul Diyalogu Vol. 1

Oğul: Anne sobada ekmek mi yanıyor?
Anne: Aa bak unuttum ben onu (sobanın fırınına elini atar ve ekmeği çıkartır)
Oğul: Bak ekmek daha yanmadan farkettim, burnum iyi koku alıyor
Anne: Kocaman burnun var oğlum

Bisikletiyle Dereye Düşen Dayı (Good Will Hunting Dublaj)


Robin Williams'ın mükemmel oyunculuğu ve hollywood kalitesinde çekim ile dereye düşen dayımız dubjajı :)

Tırmanış Fotoğrafçılığı

Dağçılarla birlikte tırmanıp onların fotoğraflarını çekmek zevkli olacak ki bir kişi bu fotoğrafların nasıl çekildiğini göstermiş bu videoda. Yükseklik korkusu olan izlemesin :)


YETER!!


YETER!!!Bana büyüde gel demeyi bırak artık..."Her aşkta biraz daha büyür insan"derler.İlkokul öğretmenimle başladım ben büyümeye.Ortaokulda ki kız sonra"mavi gözleri çakmak çakmak".Lisede ki daha sonra sivri dilli asi kız ve de üniversitede ki "eşek gözlü"olan...ve daha niceleri.Çok büyük adam oldum anlayacağın:))YETER!!!Aşık olmayı özledim.Büyüyüp de geldim işte hem de çok büyüdüm.Aşkı ver YETER bana al gerisi senin olsun.
MEHMET KESKİN..