Hayal Gücü


Nazım'ın "Memleketimden İnsan Manzaraları" adlı yapıtını okuduğum zaman on beş yaşındaydım.Kimine göre çok erken bir yaştır bu,kimine göre geç bile kalmışımdır...ama ne önemi var ben vaktinde okumuşum.


"O" anda ve sonrasında insan demenin et ve kemik demek olmadığını,insan denen varlığın duyguları,hayalleride barındırdığını kavradım.


Gün içersinde tanış olduğum onlarca insan bilirim.Yolda,otobüste,okulda karşılaşılan insanlar.Kim bilebilir onların aklından neler geçiyor o anda.Orada olmak tek isteğimi?Bir kişi bile olsa zoraki gelmiş olamaz mı oraya.Neler neler geçiriyordur içinden,oyun parkı mı dersin,piknik alanları mı?Yoksa evinde uzanıp yatma isteği mi?Bilemeyiz ama şu kesindir ki; bazen eli mahkumdur insanın.


Mantar arasında kendini tasvir etmiş ve "hayal gücüm" diye adlandırmış arkadaşım.Saçma bulmadım desem yalan olur ilk başta, sonra düşündüm de ne kadar yaratıcı.Benim "hayal gücüm" nasıldır diye merak ettim ve düşündüm bir süre...orataya hiçbir şey çıkaramadım.


Ne güzel bir hayal gücüymüş "o".Arkadaşım o tasvir ile kendisini ne kadar da özel bir insan kılmıştı.Ben yapamadım fakat biliyorum ki yapan birçok insan var.Olduğunun dışına çıkmayı başaran,mutluluğu yakalamaya çalışan hatta kimi zaman yakalayan yürekli onlarca insan var.


"Sistem"içine hapsolmaktan kurtulmaya çabalayan,yaşam kaynaklarını bulmayı isteyen, etrafına hayat enerjisi saçan insanlar dolu etraf.Tüm bunlar için işte "hayal gücü" lazım bizlere.Kokuşmuşluktan,köhne yaşantıdan uzaklaşmak için gerekli hayaller...İyiye,güzele varabilmek için,mutluluğu gözle bile görünür kılabilmek için lazım hayaller.


Nazım ile başladık söze Nazım ile bitirmek isterim.Bir şiirinde "Usta" şöyle sesleniyor:türkülerimizi söyletmiyorlar bize/korkuyorlar robson şafaktan korkuyorlar/görmekten,duymaktan,dokunmaktan korkuyorlar....


Korkanlara inat hayallerimizi kuralım ve onları yaşatalım.Nazım'ın da dediği gibi söyleyelim "türkülerimizi" dostlar.


Orcun'a TEŞEKKÜR....


M.KESKİN...