GECEDEN...


Küçük bir karamsarlık,emin olamama durumu.Dışarıda delirmişcesine yağan bir yağmur.Tövbe diye başlasam yaptıklarıma,bilemiyorum ne kadar sürer günahlarımdan arınmam.Sahi yıkar mı ki yağan yağmur tüm günahları.


Arkadan belli belirsiz çalan müziğin sesi geliyor.İnsan niye müzik dinler ki?Düşüncelerinden arınmak için mi,yoksa onlar ile başbaşa kalabimek için mi?Her iki şıkta beni korkutuyor.Ne başbaşa kalmak isterim düşüncelerimle ne de onlardan kurtulmak.


Aniden fırlasam dışarı,yağmura yetişsem bitmeden.Islatsa beni taa yüreğime kadar-hani su tüm kirleri temizler derler-yağmur günahlarımı temizlemeye yeter mi ki?


Gece atlamış atına sabaha koşar


İnsan da gece gibi,


Bugünden yarına durmadan kulaç atar.


Aptal rolü mü yapar?


Yoksa sahiden aptal mıdır?


Yarını görmek için dua eder iken,


Bilmez mi ki kendisini ölüme götürür


Her gelen gün.


Masamın üstünde duran kitaplardan biri dikkatimi çekti.Kitabın kapağında uzun sakalları olan bir adamın solgun resmi.Masamın üzerinde olduğuna göre bu dünyaya ait önemli sözler söylemiş olmalı.Bu dünya demiş iken! başka dünyalarda var mıdır ki?Bence olsa hiç iyi olmazdı.Daha bununla baş edemiyorum ötekiler hiç çekilmezdi.


Yağmur damlalarının cama vurarak çıkardığı sesler şiddetini giderek artırıyor.İçimden Tanrı dışarda olmak zorunda olanlara yardım etsin demek geliyor.Bu yağmurda işleri çok zor.Sonra vazgeçiyorum.Kendi kendime Tanrı olsaydı zaten başlarını sokacak bir evleri olurdu diye söyleniyorum.


Tanrı'nın olup olmadığı hakkında kesin yargıya varamam ama dışarda insanlar var ve ıslanıyorlar.Kim dışarıda bıraktı onları,ıslanmalarına sebp ne? bilemiyorum.Şimdi kaldırdım ellerimi-küçük bir hayıflanmayla beraber- dudaklarımda yarım bir türkü gibi mırıldanmalar belkide olmayan Tanrı'ya dua ediyorum.Tanrım yağmur dinsin.Benim günahlarımı temizlemek için kullanmaya kalkıştığım yağmur başkaları için acı sebebi olmasın....



M.KESKİN