Sessizlikte ki ses...

Dünyada uçsuz bir okyanus, okyanus ortasında bir gemi, gemi içinde tek başına bir adam. Tek başına ama yalnız değil. Nasıl olur bu demeyin olur. Hani herkesin başına gelmiştir ya da sade benim başıma gelir. Kalabalık gürültülü bir ortam, onlarca insan içindesin ama kendini yalnız hissedersin, için sıkılır. Konuşulanlar seni sarmaz sen aslında orada değilsindir; zihnen yoksundur yani.
Buna benzer bir durum okyanus ortasında kalmış adamın hali. Kalabalık içersindeki yalnızlıktan kaçmış, gürültü içindeki sessizlikten uzaklaşıp, sessizlik içindeki sese ulaşmış. Ses bir anlam bütünüdür insan gözünde veyahut öyle gelmektedir bizim adama. Denizde bulmuştur o anlamı. Balıklarda kavramıştır sesteki o sırrı birçok insan içinde anlayamamış, bulamamış iken bu ufak ayrıntıyı. Denizin dalgası vermiştir ona; dünyanın en güzel salonunda, en güzel kürsüsünde, dünyanın en iyi konuşmacısının veremediğini. Konu dünyanın en güzel konusu iken ne bileyim; aşk, sevgi, umut, özgürlük… ama tutamamıştır denizdeki dalganın hışırtısını.
İnsanlarla anlaşamadığı kadar iyi anlaşmıştır oltasına takılan balıklarla. Hayvan dememek lazım sonuçta insanda bir hayvan az biraz düşünse ide. İşte o düşünen hayvan yani; insan anlayamamıştır bizim adamı, anlatamamıştır kendini onlara. Şaşmamak lazım esasen buna; Tanrı bile kendini anlatamadı daha bizlere. Düşünsenize Tevrat, Zebur, İncil, Kur’an. Sorarım sizlere anlamış olsa idi insan Tanrı’yı yollanır mıydı bu kadar kitap? Bu kadar farklı din gelir miydi yeryüzüne. İnsan anlamadıkça Tanrı din yolladı, Tanrı yolladıkça insan kavga etti, kan döktü, can aldı, can verdi anlamamakta direndi. Bunlardan dolayıdır bizim adamın denize kaçışı tüm bu anlamsızlıklardan dolayı. Anlaşıyordu balıklarla; her gün ihtiyacı kadar tutuyor fazlasını istemiyor, rahatsız etmiyordu onları. Kirletmiyordu balıklarla ortak yaşam alanı olan denizi. Aylar geçti yıllar geçti bu olay adam ölünceye kadar böyle sürüp gitti.
Gün geldi adam öldü,tekne kayboldu,okyanus tükendi.İçi boş bir ceviz gibi kaldı dünya.Dilden dile dolaşır oldu bizim adamın öyküsü.Dünyanın başka yerlerinde ki başka denizlerde balıklar arar oldu bizim adamı.Tanrı’dan üç emir daha geldi biri sana biri ona biri de bunu yazan deliye…..

*
Silindi gönülden acı /Kalbe mubabbette buldum ilacı /Ben de müridinim işte Mevlana/ Ebede set çeken zulmeti deldim/ Aşkı içten duydum, arşa yükseldim /Kalpten temizlendim, huzura geldim /Ben de müridinim işte Mevlana

*:Nazım Hikmet.


M.KESKİN.